Çocuğunuzla Birlikte İzleyeceğiniz Sevgi ve Eğitim Üzerine 5 Etkileyici Film

 

 

HAYAT GÜZELDİR – LA VİTA È BELLA

Dünya Sinema tarihinde iz bırakmış muhteşem bir film.  Başkahramanımız hayat dolu Guido güzeller güzeli öğretmen Dora’ya vurulur ve tüm engellere rağmen evlenirler. Ardından bir de çocuk sahibi olan çiftin hayatlarındaki tüm pürüzler ortadan kalktığında savaş patlak verir. Yahudi oldukları için toplama kampına götürüldüklerinde Guido, oğlu Giosu’ya esir kampının ve savaşın bir oyun olarak söyleyecek; çocuğunu korumak için sayısız özveride bulunacaktır. Baba Guido, anne Dora ve oğul Giosu’yu hayatınız boyunca unutamayacaksınız.

. Film 1998 Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödül’ü kazandı. 1999’da 7 dalda Oscar’a aday olan film, en iyi yabancı film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi müzik dallarında bu ödülü kazandı.

 

Çocuk: Baba buraya köpekler ve Yahudiler giremezmiş.
Baba: Bu dükkânın sahibini tanırım, köpeklerden korkar. Senin korktuğun bir hayvan var mı?
Çocuk: Örümcek.
Baba: O zaman biz de dükkânımızın kapısına Örümcekler ve Vizigotlar giremez yazalım.

 

 

koro

KORO – LES CHORİSTES

Şarkı söylüyordu çocuklar, melekler bile kulak kesilmişti! (Koro / Les Choristes)

2005’te En İyi Yabancı Film dalında Oscar’a aday gösterilen Koro, küçük öğrencilerine müzikle hayatın güzel yanlarını göstermeye çalışan bir öğretmenin hikayesini anlatıyor.

1949 yılında, o sıralar işsiz olan müzik öğretmeni Clément Mathieu problemli çocukların devam ettiği bir okula gözetmen olarak alınır. Baskıcı bir tutum sergileyen okul müdürü Rachin çocukları hizaya getirmekte zorluk çekmektedir. Onlara şarkıların gizemli dünyasının kapılarını açan Mathieu, hayatlarını sonsuza dek değiştirecektir…

– Leclerc!
+ Efendim?
– Hala iyi arkadaşız değil mi ?
+ Tabii ki. Neden soruyorsun ?
– 5+3?
+ 53!
– Emin misin ?
+ Tabii.

Taare-Zameen-Par-2007

HER ÇOCUK ÖZELDİR – TAARE ZAMEEN PAR

Harfleri ve sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından hiç bir konuda takdir edilmez ve tembel muamelesi görür. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan’ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Okulda dersleri kötüdür, üstelik arkadaşları ile de sık sık kavga eder. Arkadaşları, öğretmenleri ve ailesi tarafından dışlanan Ishaan, ailesi tarafından disipline sokulması için yatılı okula gönderilir. Burada da durum pek farklı değildir. Ta ki resim öğretmeni Ram Shankar ile yanışana kadar.  Tam her şeyden ümidini kesmişken resim öğretmeni Ishaan’ın hayatını tam anlamıyla değiştirir.

 

Gerçek hayat acımasız rekabete dayalı bir dünya .
Herkes çocuğu dereceye girsin, birinci olsun istiyor.
Doktor ,mühendis, yönetici… Daha azı kabul edilemez. Allah aşkına bir düşünün her çocuğun kendine özgü yetenekleri , kabiliyetleri ve hayalleri vardır.
Ama yok öyle … Herkes aynı yarışta aynı şekilde yetişmeli.
Beş parmağın bile beşi bir değil.
İsterseniz itip çekin, aynı hizaya getirmeyi deneyin.
Parmaklarınız kırılır …

robin-willams-replik

ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ – DEAD POETS SOCİETY

 

1950’lerin Welton Akademisi ciddi, disiplinli ve akademik çevrelerde saygınlığı yüksek olan ancak gerikafalılığın iktidarda olduğu bir okuldur. Okul yönetiminin muhafazakar tavırları okulu öğrenciler için sıkıcı ve bunaltıcı bir yer haline getirmektedir. Fakat yeni İngilizce öğretmeni John Keating’in okula atanmasıyla çok şey değişecektir… Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını, kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütlemesiyle okulun statükocu tavrına son derece zıt bir profil çizmektedir. Öğrencilerini şiir ve nitelikli edebi yapıtlarla tanıştıran Keating onların pek çoğu üzerinde derin bir etki yaratır ve onların geleceğe dair hayallerinin şekillenmesini sağlar. Elbette Keating’in yaklaşımının okul yönetimi tarafından farkedilmesi ve üstüne gidilmesi uzun sürmeyecektir. Aynı isimli kitap uyarlaması olan, 1989’da dört dalda Oscar’a aday olan Ölü Ozanlar Derneği, Tom Schulman’a En İyi Senaryo ödülünü getirmişti. Williams’ın da, ilerici öğretmen rolüyle destan yazdığını ve kariyerinin en iyi oyunlarından birini çıkardığını da söylemek mümkündür.

Filmden:

İnsanlar sadece hayalleri peşinde özgür olur.

Her zaman böyleydi, her zaman böyle olacak.

9219840311346

 

PİYANO PİYANO BACAKSIZ

Film 1940’lı yıllarda eski ahşap bir konakta geçer.Her odasında bir ailenin oturduğu konakta yaşanılanlar günümüzün acımasız dünyasında kopup giden dostluklar sekiz yaşındaki bir çocuğun gözüyle anlatılır.  2. Dünya savaşın da getirdiği zorluklara rağmen hayata tutunma çabası veren bir grup insana dair etkileyici bir hikaye olan Piano Piano Bacaksız, hem dönemin sosyo-ekonomik yapısı hakkında taşlamalarını yapıyor, hem de bir çocuk gözünden her şeye rağmen hayatın umut etmeye değer olduğunu anlatıyor. Film; etkileyici diyalogları, sıcaklığı ve masalsı havası ile Tunç Başaran’ın Türk Sineması’na bıraktığı en naif armağanlardan biri olarak ön plana çıkarken, 1991 yılında İstanbul Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüş ve Türkiye’nin OSKAR aday adayı olmuştur. Ayrıca Kemal Demirel’i muhteşem üslubuyla kitap kesinlikle okunmaya değer bir yapıttır.

Kemal:

“İnsanın yoksulu, hele çocuksa bir de benim gibi; barıştan yanadır, umuttan yana.”

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*